Hani hayranı olduğunuz bir sinema dehası nın filmine ; heleki bu Alain Resnais ise; kritik yazmak çok kolay değil tabi ki.. 1922 doğumlu , neredeyse sinema tarihinin tümüne tanıklık etmiş, Fransız Yeni Dalgası’nın öncülerinden bir sinema devinden bahsediyorum. Sanırım benim açımdan da en önemlisi bu gösteriye tanıklık etmekti.
Yüzlerce filmin akıl hocası, yönetmeni yapımcısı… Alain Resnais için “Hiroshima mon amour” (1959) demek bile yeterli bir referans …
“Yabani Otlar”, sıradanlığın hakim olduğu bir hayatın, farklı yüzlerinden karakterlerle dopdolu. Kimse sıradan değil… Herkes tutkuları, yaşamı ile akılda kalıcı. Ama sadece karakterler ve hikaye değil, Resnais’in sinemasının bize getirdiği renkler, sesler ve hisslerinde tadına bakacaksınız.
Film başladıktan bir süre sonra burnunuzda sevgilinizin parfümü, damağınızda koyu kreması ile eriyen bir çikolata tadı belirecek. Dahada fazlası var… Bu her yeriyle bir aşk filmi. Kırmızı bu filmde başrolde, renk seçimi ve aksesuarlar üzerine bile konuşabiliriz saatlerce…Kadrajın heryerine bakmalısınız… Tam bir “sine-masal”…
Resnais’ in tutkuyla bağlı olduğu ünlü fransız oyuncu Sabine Azéma “Marguerita” rolünde yine başrolde. Film boyunca tüm kadro hikayeye sizi adapte edicek başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Ama kendi adıma “Suzanne Palet” rolünde, kahramanın karısını canlandıran Anne Consigny; özellikle – kostümlerini unutamayacağınız- onu filmde belirginleştiren ve öne çıkaran bir oyunculuk ile daha dikkate değerdi diyebilirim..
Benzer Yazılar
Bu Eleştiriyi Paylaşın!