"Kim o kadar yakından bakıldığında masum olabilir ki?"
Bu bir yol filmi... Bencil, bazen kabalaşan ve giderek yalnızlaşan Tarık'ın (Serkan Ercan) yaşamından bir kesit. Onu izlerken bir söz geliyor aklıma ; "Kim o kadar yakından bakıldığında masum olabilir ki?". "Devlet Düşmanı" filmiydi sanırım; suçsuz birini suçlamak için yakın ve detaylı takibe alan gizli servis ajanı söylüyordu. Film Tarık'ın yüzünde yol alan bir film, Tarık'a yakın, burnunun dibinde geçiyor. Ve Tarık bu yüzden tüm hisleri, tepkileri ve mimikleri ile ruh dünyasını size açık ederek adeta bir psikanalizin eşliğinde tüm benliğiyle ortalığa saçılıyor.
Bazen donuk, hırslı, telaşlı ve kaygılı yüzünde... Oyuncuya hatta yüzüne bu kadar yakın durabilme tercihi sanırım zor bir tercih yönetmen için. Filmini oyuncuya ve oyuncunun yeteneklerine bırakmak... Ama Serkan Ercan yönetmenin bu zor tercihinin hakkını veriyor ve layıkıyla işin üstesinden geliyor. 23. Uluslararası Adana Film Festivali (Altın Koza) uzun metraj yarışma filmleri kapsamında gösterilen ve galasında izlediğim filmin sonunda sorularımızı yanıtlayan Cemil Ağacıkoğlu'na da sordum bu zor tercihini. Bilerek isteyerek yapılmış bu tercihin sonuçlarından da memnun olduğunu söyledi. Serkan Ercan'la beraber ortaya çıkan ve tasarlanan filmin oyuncuya bu kadar yakın seyretmesi de yetenekli oyuncu sayesinde sorun olmamış film de.
Minimalist görüntileri, çok dar bir sosyolojik aralıktan iddiasız söylemleri ve konusundaki hatasız realitesi ile izlenmeye değer bir film. Bir festival filmi Tarla. Ilgaz Kocatürk' ün arada tekleyen ve zorlama mimikleri dışında sizi filmden koparan hiçbirşey yok. Ama yeni başlayan oyunculuğu adına bence iyi bir başlangıç yapmış oda. Kenan Bal epeyce yaşlanmış baba rolünde çok iyi.
Filmin müzik kullanımında göze çarpan cimriliği tersine gerçek seslerde abartılı bonkör. Defalarca gümleyen araba kapıları ve asfaltta seyrederken yolun sesi filmde kulak tırmalamıyor ve hatta filmin dramasına katkıda bulunuyor. Seyir halindeyiz ve Tarık'ın inişli çıkışlı psikolojisi eşliğinde yol alıyoruz.
Yaşamının en kötü ticari batağından çıkmak için önüne çıkan herkesin üstüne basan ve giderek yalnızlaşan, çaresiz Tarık'ı izlerken hep aklımda "Kim o kadar yakından bakıldığında masum olabilir ki?" geçiyordu. Tarık bir suçlu değildi ya da kaçak ama çaresizliği ve bundan çıkış için denediği yollar ile masumda değildi... Bunu görmek için de evet, ona bu kadar yakından bakmak gerekliydi.
İyi seyirler...
Bu Eleştiriyi Paylaşın!