Bir Özcan Deniz filmi… Yazan ve yöneten Özcan Deniz… Yaşadığı bir olay sebebiyle İngiltere’ye kaçmak zorunda kalmış bir “ağa-bey”in, - “aşiretvari abi”si mi yoksa mafya babası mı demeliyiz ?- İngiltere’de dil eğitimi için bulunan bir kadına aşık olması ve sonrasında aşiretler, tehditler ve aşkın olmazlığı…
Film bir yerlerden tanıdık gelecek çoğunuza… Araya bir konak koysanız bir iki maraba esprisi ve Urfa silueti alın size “Asmalı Konak”… Hadi olmadı benzetemediniz, açın rastgele bir televizyon kanalını, hemen karşılaşabileceğiniz bir aşiret-aşk-olmazlık hikayesi ile karşılaştırın… İşte buldunuz…
Eleştiriyi okumanıza tahammülü arttırmak için Tıklayın   ve filmin belki de eli yüzü düzgün tek varlığı müziğini dinleyerek okumaya devam edin lütfen..
Özcan Deniz’in hakkını yemeyelim ama; senaryo bildik, mesajlar benzer ve vurgular aynı  ancak yönetmenlik serüveninde özellikle görüntü yönetimi ve çerçevelemedeki başarısını artık kabul edelim. Ve takdir edelim çünkü tüm çabası ve hala sinema yapma heyecanı ile filmler çıkarmaya çabalayan Özcan Deniz, bir Mahsun Kırmızıgül “tadını” veremese de o yolda çok hızlı ilerlemekte… Özellikle İngiltere’de ki dış çekimlerde göze çarpan bir kameraya alışma durumu gözden kaçmıyor.

Film fazlasıyla dramatik – travmatik – trajik hikayesi ile çok bildik ve aşk teması, hikayede kullandığı dış ses ve onun  şiirselliği ile de en azından edebi anlamda vasat ve yorucu.
Ve oyunculuklar… Yan roller ve özellikle aşiretin diğer adamlarında öne çıkanlar olsa da Özcan Deniz’in oyunculuğu insana, allahım  oynamasa da artık sadece yönetse dedirtecek boyutlarda.
Hüzün temalı bazı sekanslar içinizi titretse de bazen neredeyse komik ve sıkıcı… Aşk Tesadüfleri Sever…
Yerli dizi severlere hitap eden bir filmle Özcan Deniz…