Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Son Sığınak
Yazan : Mustafa IRMAK

Son Sığınak
Yönetmen
Ric Roman Waugh
Senarist
Chris Sparling
Oyuncular
Gerard Butler
Morena Baccarin
Tür
Aksiyon, Dram
Yapım
119dk. Abd, 2020

"Greenland: Son Sığınak," kıyamet temalı filmlerin aksiyon dozu yüksek ancak derinliği zayıf örneklerinden farklı olarak, insani bir hikaye anlatmaya çalışıyor.






Dünyanın sonu geldiğinde, insanlık neye tutunur? "Greenland: Son Sığınak" bu soruya dramatik bir bakış sunarken, bireylerin kaotik bir ortamda hayatta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor. Kıyamet senaryoları üzerine pek çok film yapılmış olsa da, "Greenland" sıradan insanları merkezine alarak, felaket karşısındaki kırılganlıklarını vurguluyor. Bu, izleyiciye yalnızca korku ve gerilim değil, aynı zamanda duygusal bir bağ kurma fırsatı sunuyor.

Ric Roman Waugh, aksiyon ve gerilim sinemasında kendine özgü bir yer edinmiş bir yönetmen. Kariyerinde "Shot Caller" ve "Angel Has Fallen" gibi aksiyon dolu filmlerle tanınan Waugh, sert ve gerçekçi anlatımlarıyla biliniyor.. "Greenland" ile birlikte, bu kez aksiyonu dramatik bir temelde, aile ve hayatta kalma mücadelesiyle harmanlayarak sunmuş ve Waugh’un filmi, onun tipik tarzına göre daha içsel ve insani bir boyut kazanmış; filmin seyirciyi felaketin merkezine çekerken, bu olayların bireyler ve aileler üzerindeki etkilerini derinlemesine ele aldığını söyleyebilirim. Bunu vurguluyorum çünkü bir aksiyon yönetmeninden pek beklenmeyecek bir performans..

Gerard Butler, başrolde izleyiciyi John Garrity karakteri ile duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Butler’ın karakteri, fiziksel aksiyonun yanı sıra ailesini koruma güdüsüyle hareket eden, duygusal olarak yaralanabilir bir baba figürünü yansıtıyor. Geçmişte çoğunlukla aksiyon türündeki sert adam rollerinde gördüğümüz Butler, bu filmde daha kırılgan ve insani bir performans sergiliyor. Ama tam da olmuyor oturmuyor karaktere ne yazıkki. Aksiyon filmlerinin adamını eşini aldatıp pişman olmuş acıklı erkeğe pek yerleştiremiyor zihnimiz.Morena Baccarin ise, aileyi bir arada tutma çabasında olan Anne Garrity olarak Butler’a eşlik ediyor. Ancak, Baccarin'in performansı beklediğim kadar samimi gelmedi ve bazı sahnelerde filmden kopmama sebep oldu. Bir annenin çaresizliğini ve ailesine bağlılığını yansıtmaya çalışsa da, özellikle kritik anlarda gösterdiği duygusal performans beni tam olarak ikna edemedi.ric roman waugh

Film, kıyamet senaryosunun merkezine yerleştirilen mekanlarda geçiyor ve bu mekanlar anlatıya büyük bir derinlik katıyor. Gürültülü ve kaotik havaalanı sahneleri, kaçış kampları ve belirsiz sığınaklar, dünyanın sonunu bekleyen insanların çaresizliğini gözler önüne seriyor. Waugh, bu sahnelerdeki kasvetli atmosferi gerçekçi detaylarla besliyor; uçsuz bucaksız yollar, yıkıntılar ve bir yandan kaçış bir yandan güvenli bir yer bulma arayışı filmin görsel dünyasını tamamlıyor. Film boyunca kullanılan soğuk ve puslu renk paleti de, gerilimi artırarak kıyamet sonrası atmosferini destekliyor.

Chris Sparling'in senaryosu, felaket temalı filmlerden alışık olduğumuz "kurtarıcı kahraman" klişesinden uzak durarak, sıradan bir ailenin hayatta kalma mücadelesini merkezine alıyor. Senaryo, bir aile bağının zor anlarda nasıl sınandığını ve güvenin ne kadar kırılgan olabileceğini incelikle işliyor. Ancak karakterlerin derinlemesine işlenmediğini düşünüyorum; Sparling, karakterlerin zayıflıklarını ve içsel çatışmalarını göstermeye çalışsa da, bu derinlik beklenilen seviyeye ulaşmıyor. Bu yüzden izleyici, Garrity ailesinin endişelerini ve korkularını yeterince güçlü bir şekilde hissedemiyor. Kurguda ise, kıyamet saatinin yaklaştığı hissini sürekli diri tutan bir tempo var. Anlatının hızlanıp yavaşladığı anlar, karakter gelişimlerini destekleyici bir şekilde kullanılıyor; ancak bu gelişim çoğu zaman yüzeysel kalıyor ve özellikle aile arasındaki gerilim ve zor karar anları daha derinlemesine işlenebilirdi.

"Greenland: Son Sığınak," kıyamet temalı filmlerin aksiyon dozu yüksek ancak derinliği zayıf örneklerinden farklı olarak, insani bir hikaye anlatmaya çalışıyor. Yönetmen Ric Roman Waugh’un akıcı anlatımı filmi izlenmeye değer kılıyor, ancak karakterlerin ve oyunculukların derinliğinin yetersiz oluşu, yer yer izleyiciyi hikayeden koparabiliyor. Özellikle Butler ve Baccarin'in performansları beklenen duygusal etkiyi yaratmakta zorlanıyor. Film, felaketi bir fon olarak kullanarak insan ruhunun sınırlarını keşfetmeye davet etse de, bu derinlik çoğu zaman yüzeysel kalıyor ve bu durum filmi klişe felaket filmlerinden tamamen ayıramıyor.

Yani, zamanınız varsa ve Gerard Butler hayranıysanız deneyebilirsiniz.


Bu Eleştiriyi Paylaşın!