Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Şirinler 2
Yazan : Engin BAYSAL

Şirinler 2
Yönetmen
Raja Gosnell
Senarist
J. David Stem
David N. Weiss
Jay Scherick
Oyuncular
Hank Azaria
Jacob Tremblay
Jayma Mays
Brandan Gleeson
Neil Patrick Harris
Tür
Animasyon, Komedi, Fantastik
Yapım
113dk. Abd, 2013

 

 

Aklımız erdikten sonra oturtabildiğimiz karakter özelliklerinde merak edilen ilk soru, o kadar erkeğin arasında neden tek bir kadın olduğu olmuştur






Mavi köşede; birbirleriyle yaşamasını seven, görev paylaşımının sistematik bir şekilde işlediği ve her krizde bir araya gelen bir grup yaratık, kırmızı köşede her türlü hile hurda ve en büyük yardımcısı sarman kedisiyle bir büyücü… Her gün pasta ve çilek yemelerinden öte mutluluklarına özendiğimiz Şirinler®, Hollywood tarafından biraz geç keşfedildi. Milenyum çağına adapte edilerek beyaz perdeye uyarlandı ve hatta devam filmi çekildi. Kendi köylerinde şirinlik yaparak yaşayan bu minik yaratıklar New York’un cazibesinde kaybolmadan, biraz ürkseler de, sahip Patrick’in yardımıyla köylerine dönmeyi başardıkları ilk filmden sonra, yapımcılar köyün tek dişi karakteri Şirine’yle biraz uğraşmak istemişler. 

Aklımız erdikten sonra oturtabildiğimiz karakter özelliklerinde merak edilen ilk soru, o kadar erkeğin arasında neden tek bir kadın olduğu olmuştur. Sosyalizm imgelerinin bulunduğu seride erkek egemen toplumun hakim oluşu apayrı bir başlık oluşturuyor. Çizgi dizinin sadece birkaç bölümünde bahsedilen öyküde Şirine’yi Gargamel’in yarattığı ve huzursuzluk vermesi için köye “şirinlediğini” ikinci filmin girişiyle hatırlıyoruz. Şirin nüfusunun genel yapısına aykırı olarak aşırı dişilik içeren rüya ile yapılan önsemede, kahramanımız Şirine’nin iyi–kötü arasında bir seçim yapması gerektiği fikri ile filmi açıyoruz. Bilinçaltı mı yoksa metafiziksel olarak mı bakacağımızı bilemediğimiz bu rüyadan toplumsal cinsiyet ve toplumun kadına bakışına dair birkaç ipucu çıkarabiliriz gibi duruyor. Şirinler® bile olsa, bir noktadan sonra kadının fiziksel özelliği ve güzelliğinin ön plana alındığı kadına bakışa karşı, birlik ve beraberlik duygusunun galibiyetiyle hayal kırıklığına uğramıyoruz. Günümüzde, yine Gargamel tarafından yaratılan, kız kardeş Şirine’yi Şirinözü’ne sahip olabilmek için kaçırır ve “ait olduğu” yere götürür.  İyiliğin ve güzelliğin sonradan kazanılabilen özellikler olduğu vurgusunu yapan Şirin Baba, varoluşçuluğa bir selam çaktıktan sonra Şirine, varlığına dair bir sorgulama süreci içine giriyor. İyi–kötü çatışmasıyla eş zamanlı giden bu yurtsuzluk sorunu filmin ana temasını da oluşturuyor. Şirine, kimlik arayışını sürdürürken olması gerektiği yeri de sorguluyor.

Şirine’yi kurtarma görevinde Şirin Baba’nın dışında Güçlü Şirin, Gözlüklü Şirin ve Usta Şirin ekipte kendine yer bulur. Ancak ilk filmin kahramanı Sakar Şirin’in devreye girmesiyle Süslü, Agresif ve Sakar Şirin “Işıklar Şehri” Paris’e gider. Ekibin değişmesi durumu Şirinler® gibi eşitlikçi yaşamı benimsemiş bir toplumda bile hayal kırıklığına neden olur. Şirine’yi ikna çabalarında Gargamel “öz” fikrini ön planda tutarken Şirin Baba çevresel faktörleri devreye sokarak “varoluşu” bir umut olarak görüyor. Zira ikna sürecinde Şirine, Gargamel’in tek taraflı çabalarına maruz kalırken, Şirin Ekip olaylara dışardan bakmak durumunda. Bu baskı durumunda bile Şirine iç çatışmasını sürdürüken iyi olan tarafı ağır basıp şirindaşları ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalana dek Gargamel’e boyun eğmiyor. Sahip Patrick ve ailesi’nin yardımıyla özümsenmekten kurtulan Şirinler® aileye yeni katılan iki üyeyle birlikte köylerine dönerler.Raja Gosnell

Şirinler® şehre değişmemiş dünyalarıyla gelmiş olsalar da artık Gargamel’in dünyası değişmiş ve ünlü olmuştur. Önceden sübliminal mesajlar ile verilmeye çalışılan tüm iletiler filmde bir bir açık edilmektedir. Teknolojik markaların ürünleri filmde reklam edilirken bir taraftan da toplumdaki teknoloji çılgınlığı da bir nevi haklı gösterilmiştir. Aslında burada yenilikçi fikirlerin vurgusu var diyebiliriz. Gargamel’in büyülerine getirdiği teknolojik boyut gibi her şeye kolaylıkla erişebilmenin yolu meşhur olmak ve teknoloji ile sağlanabilir vurgusunu da yok sayamayız. Erk sahibi Gargamel, gücü arttıkça büyüyen asası ile eski yeni çatışmasının da bir tarafını oluşturmakta. 

Filmde ilginç bir vurgu da Süslü Şirin ile verilmekte. Toplumda bir cinsiyetçilik belirlemesi onca erkek şirinle yeterince vurgulanmamış gibi film bir de eşcinsellik vurgusu yapmaya çalışmış. Homoseksüel bir imge olarak Süslü Şirin’in kullanılması çok da yadırganmasa gerek. Fakat bu imgesel gönderme ayna, şapkasındaki çiçek, ses tonu, beden dili ile oraya geliş amaçlarının dışına çıkar bir tavır göstermiş olması toplumda eşcinseller için  işe yaramazlık duygusu oluşturulmaya çalışılmıştır. 


Bu Eleştiriyi Paylaşın!