Ferzan Özpetek, hikayesi hafif bir komedi örtüsü ile örtülmüş, hüzünlü diyalogların esintisi ile ve her zamanki homoseksüel sosyal sınavını da başarı ile veren yeni filmi “Şahane Misafir” ile karşınızda.
Tanıtım aşamalarının ve magazinel haberlerin Cem Yılmaz üstünden olması ve bunun film için beklentiyi biraz yükseltmesi, seyircinin salondan biraz buruk ayrılmasının yegane sebebi sanırım.
Alışık olduğumuz tiplemeleri sebebi ile bazı sahnelerde Cem Yılmaz’ ın karakterini garipsesek bile başarılı bir oyunculuk sergilediğini söyleyebiliriz. Aslına bakarsanız filmin kanaatimce tek dokunulmazı oyunculukları. Herkes abartısız ve hayalet tiplemelerinde bile ziyadesiyle inandırıcı.
Ancak aynı şeyi hikaye için söylemek biraz zor. Fazlasıyla alışık olduğumuz, zamanda veya mekanda sıkışıp kalmış ruhların gerçek ile yüzleştirilmesi teması ve bu tema ile temellenen hikaye heyecansız ve ne yazık ki fazlasıyla bildik.
Eşcinsel kahramanımızın tutkuyla kovaladığı aşığı tarafından fırçalandığı sekansı gibi hikayede hiç bir yere oturtamadığımız skeç sekansları da eklersek filmin senaryosu açısından olumlu şeyler söylemek çok zor.
İtalya’da hatırı sayılır gişelere imza atan Ferzan Özpetek açısından filmografisinin en iyi filmi olmayacağı aşikar.
Eh biraz Cem Yılmaz izleyelim, bildik olsa da sinemasal açıdan başarılı anlatımı, etkileyici kostümleri ve Sezen Aksu sesi ile bir Ferzan özpetek hikayesi hiç fena olmaz diyenlerdenseniz, buyrun sinemalara.
Benzer Yazılar
Bu Eleştiriyi Paylaşın!