Karanlık ve saflığın savaşı… Kötü kalpli karaliçenin iyiliğin temsilcisi Pamuk Prenses’e olan nefreti….
“Ayna ayna söyle bana, var mı benden güzeli bu dünyada?”
Sinema teknolojisi eskinin fantastik hikayelerini teknoloji ile evirip etkili ve görkemli bir anlatımla önümüze getirebiliyor. Grimm Kardeşler’in (Jacob Grimm ve Wilhelm Grimm) yazdığı bu perimasalının sinemasına bulaşmadığı ülke yok gibi. 1970 yapımı Ertem Görenç imzasını taşıyan Zeynep Değirmencioğlu ve Belgin Doruklu bir örneği de bizde var mesela. Balesi ve müzikali de cabası. Bu biraz bıktırıcı tabi ki. Sonuç olarak nasıl bağlarsanız bağlayın, iyinin kazanacağı ilanı ile biten klasik öğretilere boğulmuş bir hikaye Pamuk prenses.

                                                                                                                                                                                                              

Tüm bu çevrimlerin ardından eline bilgisayar teknolojisini alan yönetmen, zaman zaman sizi hikayeden koparan küçük aksaklıklar barındırsa da eli yüzü düzgün bir yeni yeni yeniden çevrim ile karşımıza çıktı.
Filmografisi TV serilerinden oluşan bir yönetmen Rubert Sanders. Filmin yıldızı Pamuk Prenses’i Kristen Stewat’da bir dizi yıldızı. Tüm bunlara ragmen tatmin edici bir sonuca ulaşılmış olması kanaatimce, klasik bir hikayenin cesur bir revizyonundan kaynaklanmakta. Üvey anne kötü kraliçe figürünün detaylı işlenişi, avcının “asıl oğlan/öperek uyandıran prens” yapılması gibi revizyonlar ile masalın temel unsurlarına bile feyk atan yönetmen, takibi daha eğlenceli seyirlik bir yapıma imza atmış.
Zeynep Değirmencioğlu tarafından canlandırılan köylü kızı/prenses karışımından bugüne çok şey değişti. Yedi cüceleri bile düne kadar gerçek cücelerden seçen sinema bu kez sinema teknolojisi ile ünlü karakter oyuncularını bir dokunuşla kısaltıvermiş. Gerçi bu durum hikayenin gerçeklik algısına hafif bir hasar verse de göze batmıyor ve filmi aksatmıyor. Kimler yok ki bu yedi cücelerde; Ian McShane ve Bob Hoskins’li bir yedi cüceler geçidinden bahsediyoruz.
Grafik tasarımları ve renk seçimleri ile karanlığın ve aydınlığın karşıtlığını başarıyla resmeden film, görselliğinin yanına Charlize Theron’nun öncülük ettiği başarılı oyunculukları da alarak göz dolduruyor. Özellikle Thor’da ki başarılı aksiyon adamı yeteneklerini burada da sergileyen Chris Hemsworth gelecekte aksiyon filmlerinde yer bulacak bir oyuncu.
Bu aralar sosyal paylaşım ağlarına düşen haberlere göre ikincisinin de planlandığını da belirtelim.