Animal House filmi, bir üniversite kampüsündeki 2 farklı öğrenci derneğinin çatışması üzerine kurulu.
National Lampoon komedi serisinin 1978 yapımı ilk filmi Animal House.
Amerika' nın sert, abartılı ve sıradışı tarzıyla bilinen satirik mizah dergisi National Lampoon' un kurucusu Douglas Kenney liderliğinde (yine aynı dergiden Chris Miller ve Harold Ramis eşliğinde) senaryosu yazılan Animal House, bugün alışık olduğumuz birçok komedi klişesini ilk kez sinemaya taşıyan yaratıcı kadronun bir ürünü.
National Lampoon ve Doug Kenney hakkında daha fazla bilgi için biyografik komedi filmi FAYDASIZ VE APTALCA BİR HAREKET - A FUTILE AND STUPID GESTURE filmi izlenebilir.
Animal House filmine dönersek, hikaye bir üniversite kampüsündeki 2 farklı öğrenci derneğinin çatışması üzerine kurulu. Zengin, eğitimli, başarılı, düzgün çocukların kurduğu Omega Klübü (Lions Club veya Rotary benzeri); ve bunların karşısında tembel, alkolik, yaramaz kolej öğrencilerinin kurduğu Delta Klübü. Sinemada çokça işlenen Snob vs Taşralı çatışmasının ilk örneklerinden biri belki de. Hangi klübün daha eğlenceli olduğunu anlatmaya gerek yoktur sanırım. Delta klübün öğrencilerinden herbiri bize neşeli öğrencilik veya yurt günlerimizi hatırlatacak yaramazlıklar peşinde. Dostluk, samimiyet... veee alkol, toga partileri, dolandırıcılık, hırsızlık, geçit töreni basma, at hırsızlığı, röntgencilik..daha neler neler...
Öncelikle yönetmenden başlayalım. John Landis, Chicago'lu bir yönetmen. Onu BluesBrothers ve BluesBrothers2000 filmlerinden hatırlayabiliriz. Bir Chicago' lu olarak filmlerinde Doğaçlama Jazz'ın etkisini rahatlıkla görebiliyoruz.
Oyunculuklara gelince, başrol olmasa da filmin lider oyuncusu John Belushi çok başarılı. (BluesBrothers filmindeki ikiliden kısa boylu olanı; Jim Belushi' nin 5 yaş büyük abisi)
Kendisi, Chicago Second City doğaçlama tiyatrosundan yetişmiş ve tüm maharetlerini sergiliyor.
John Belushi nin bu filmde oynadığı karakterin gücünü ve gerçekliğini kelimelerle anlatabilmek zor. Kirli, kaba, komik, sevimli, anarşist (70-80 lerin amerikan sinemasındaki Marx etkisi) bu karakter kısa sürede bizi kendisine çekmeyi başarıyor. Çoğu sahnede tamamen spontane ve yaratıcı bir oyunculuk sergiliyor. Ünlü yemekhane sahnesi kesinlikle görülmeye değer.
Çok rahat, çok doğal, telaşsız ve sakin. Malesef John Belushi 33 yaşında aşırı dozdan hayatını kaybediyor. O yaşına bile 13 tane sinema filmi ve sayısız Saturday Night Live programını sığdırmış. Bence büyük bir kayıp olmuş. Daha neler verebilirdi, hayal bile edemiyorum.
Filmin soundtrack müzikleri çok eğlenceli. Otis Day and Knigths grubunu bu film sayesinde tanıdım, kesinlikle dinlemeye değer.
Filmde kendi okul yıllarımızdan tanıdığımız birçok karakteri görebiliriz demiştim...
iyi çocuk Larry, şişman-sempatik Kent, disiplinli-ukala Neidermeyer...
Oyuncu kadrosunda Donald Sutherland, Kevin Bacon gibi gelecek vaadeden büyük oyuncuları da görüyoruz.
Ençok beğendiklerim şunlardı; Tim Matheson (Eric), John Belushi (Bluto), John Vernon (Dekan), Verna Bloom (Dekanın eşi) ..ama filmdeki tüm oyunculuklar kalbur üstü denebilir.
iyi seyirler, iyi eğlenceler...
Bu Eleştiriyi Paylaşın!