Woody Allen bu fırtınalar koparan karakterine Jasmine “Yasemin” adını tesadüfen vermemiş olmalıydı tabii ki. Sarılıcı ve tırmanıcı…
Mavi yasemin sarılıcı ve tırmanıcı bir bitkiymiş. Gövdesi tırmanıcı kök filizlerine sahipken uçlarda yükselerek büyüyen formdaymış.
Woody Allen bu fırtınalar koparan karakterine Jasmine “Yasemin” adını tesadüfen vermemiş olmalıydı tabii ki. Sarılıcı ve tırmanıcı… Jasmine ideallerini ve okulunu terk ederek zengin bir kocaya tutunarak sarılmış ve onun sayesinde sosyetenin basamaklarını tırmanmış bir kadın. Ulaştığı yerde ise her şeyi göze alarak -ya da her şeye göz yumarak mı demeliyiz- kalmaya yeminli gözü kara, hırslı bir kadın. Bu gözü kara tırmanıcı kadın bu yükselişi sırasında önüne çıkan herkesi ezerek ve yıkarak ilerlemiş. Oysa hayat sürprizlerle doludur.
Başından sonuna harika bir oyunculuk ve etkileyici bir performans. O şaşkınlıkları, çıldırmış halleri, umutsuzlukları ve heyecanları, ukalalıkları, saygısız ve iki yüzlü halleri… Kaçırılmayacak bir gösteri… Woody Allen yönetimi ve akıcı diyalogları ile yılın kanaatimce en iyilerinden. Cate Blanchett oyunculuk geçmişinin zirvesinde bu harika karakteri tabiri caizse aklımıza kazıyor.
Şehrin temposunda ilerleyen ve şehrin bir karaktere dönüştüğü filmde New York’un görkemli sosyetesinden San Francisco’nun taşrasına zorunlu düşüşün travmasında bir kadın. Küçük gördükleri ve aşağıladıklarına tahammüle zorlanan, karakteri parçalanan ve dengesizleşen bir nevrotik kişilik.
Sadece ana karakteri olan “Jasmine” de değil, filmin her karakterine derinleşerek iyice şekil veren Woody Allen her zaman ki gibi sadece akıcı senaryosu ile değil oyunculuk yönetiminde de rüşdünü ispatlamış.
Bu defa kendisi oynamadan yani Woody olmadan bir Woody Allen filmi..
Film seyretmeyi özlemişlere…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!