Bir büyük şairin kanlı hikayelerinden beslenen bir seri katilin yarattığı kaos ve bu büyük şairin Edgar Allan Poe’nun macera dolu yaşamının hikayesi…
Dönemin en çılgın şairi Edgar Allan Poe alkol bağımlılığı ve parasızlıkla boğuşmaktadır. Tek kötü giden bu da değildir; bir cinayetler zincirinde tüm kanıtlar ve cinayet şekilleri Poe’nun hikayelerindeki gibi işlenmektedir. İstemese de kendisini heyecan verici bir kovalamacanın içinde bulacaktır.
Sherlock Holmes tadı veren bu polisiye de adım adım katile yaklaşan polis departmanı bu takipte Poe dan yardım ister. Polis departmanının çabaları katili yakalamaya yetmez. Poe kendisini bekleyen zeka dolu entrikalar ve yaşadığı gerilim ile iyice bunalacak ama tam da bu yüzden yeniden yazmaya başlayacaktır.
Siyah tonların hakim olduğu filmin hemen tümü gece ve yağmurlu bir fonda geçiyor. Bu kasvet seyirciyi hem başarı ile geren hem de filme bağlayan en önemli unsur. Yönetmenin bir dönem filminde yakaladığı bu görsellik takdiri hakediyor.
John Cusack Edgar Allan Poe rolünde başarılı. Artık okunmayan başarılı bir yazarın çaresiz, tehdit altında tekinsiz ve aşkı uğruna herşeyini vermeye hazır ruh halini başarıyla filme geçirebilmeyi başarıyor.
“V For Vendetta” ve “The Invasion” gibi dikiş tutturamamış aksiyon örneklerinde elini ısıtan yönetmenin bol kanlı ninja filmlerini de içeren kalabalık bir filmografisi mevcut. Kazandığı bu deneyimi Kuzgun ile kanaatimce başarıyla harmanlamış.
Haftanın en iyisi… İyi seyirler…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!