Joe Carnahan ile beraber ilk çalışması bu değil. Liam Neeson daha önce A-Takımı ile bizlere iddialı bir aksiyonda kendini göstermiş ve Joe Carnahan ile uyumlu bir yapım süreci geçirmişti. Güçlü bir karakter oyuncusunun aksiyon denemesi bazen sıkıntılı sonuçlar doğursa da “Gri Kurt” bu filmlerden biri değil.

Filmi izlenebilir kılan asıl unsurun artan gerilim ve aksiyon değil de kahraman(-lar)ın psikolojik iniş çıkışlarının olması, özellikle Liam Neeson gibi bir karakter oyuncusunun yeteneklerini sergileyebilmesini sağlamış.

Alaska’da bir petrol şirketi çalışanlarını kurt saldırılarına karşı koruyan Ottway’in (Liam Neeson) uçaklarının düşmesi ile baş başa kaldıkları bir kurt sürüsü ile olan gerilim dolu mücadelesini anlatıyor.

                                                                                                                                                                                                                     

Güçlü bir uçak düşme sahnesi ile iyice ivmelenen film ilerledikçe tek tek kurtlara yem olma sekansları biraz sıksa da son kurbana kadar heyecan hiç dinmiyor. Aslına bakarsanız tek savaş kurtlara karşı verilmiyor. Alaska’ nın dondurucu soğuğu filmin ikinci en öldürücü silahı.

Filmin sonlarına doğru özellikle kurt saldırılarının görselliği, müzik ve başarılı kurgu öne çıksa da, özelliksiz ve vasat bir hikayede büyük bir oyuncunun rol kesmesinden öte içeriksiz bir aksiyon denemesi.

Bir ölüm kalım savaşı…

Yaşa ya da öl… Ridley Scott adının yapımcılar arasında geçmesi insana yönetmen koltuğunda olsa daha iyi olurdu dedirtiyor.

Vakti bol olan Liam Neeson hayranlarına… İyi seyirler…