Hayatının henüz başında olan lise öğrencisi Jenny’ nin önemli kararlar vermesi gereklidir. Aşkı mı kariyeri mi? O tercihini aşktan yana kullanır .
Aşkı için her şeyi terkeden Jenny’ yi bekleyen büyük sürpriz…
Bir kadının kendi ekonomik ve sosyal özgürlüğünün eğitiminden geçtiğini savunan müdire hanım rolünde Emma Thompson’ a dikkat lütfen. Ucu fantastik sinemaya kadar uzanan uzun bir film listesini elinde tutan, tam anlamıyla bir karakter oyuncusu. Filmde hayatını bir erkeğe bağlamaması için Jenny’ nin karşısında duruyor. Oysa tüm toplumlar gibi İngiliz toplumunda da kadının erkeğe olan bağımlılığını sessizce onayan tutucu kesimler mevcut.
Jenny bu ikilemde ailesi ve paralı bir koca bulup hayatını kurtarabilecekken neden Oxford’ da gitmesi gerektiğini bağıran feminist, özgün – ama yalnız- eğitimciler arasında bocalar.
Filme bir kadın elinin değdiği her halinden belli. Lars Von Trier’in icadı olan Dogma akımının temsilcilerinden, Danimarkalı bir feminist Lone Scherfig. “Yeni başlayanlar için İtalyanca” dersem çoğunuz hemen hatırlayacaktır. Filmlerinde kamera dışında hiçbir teknoloji kullanmayan hatta müziklerini bile doğal tasarlayan bu yönetmenler, keyifle takip ettiğimiz bu akımın filmlerini uzun süre devam ettiremediler ama yine de sinema tarihine alternatif/antiamerikan sinema anlayışları ile önemli bir not düşmeyi başardılar.
Tüm film tam bir klasik müzik şöleni. Filmin müzikleri Paul Englishby tarafından hazırlanmış.
Hayat, kendi ayakları üzerinde durma şansını Jenny’ ye verecek mi? Çello çalan, dersleri iyi ve mutlu bir hayatı varken, belki de hayatının en zor virajında ki küçük bir kadının hikayesi.
“Aşk Dersi” değil bu sanırım, Jenny için okkalı bir hayat dersi izleyeceksiniz…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!