Özenle hazırlanmış ve peşi sıra yıkılan domino taşları gibi bir kez başladı mı durmayan, iyi dizayn edilmiş stilize ölümler…
“Son Durak-5″ (Final Destination-5), ilk dört bölümü yeterli bulmayan meraklısına sunulmak üzere görkemli bir kaza ve kanınızı donduran ölüm sahneleri ile vizyona girdi… Hikâye bildik belki, her şeyi hatta hikâyenin nasıl biteceğini dahi biliyorsunuz zaten… Ancak 5. si de öncekiler gibi kendini seyrettiren ve bilgisayar teknolojisinin de katkısı ile etkileyici bir görselliğe sahip bir film olmuş… Sinema tarihinde 5. sine ulaşmış ve hala bu kadar izlenen nadir seri filmlerden “Son Durak-5″…
“Avatar” ve “Titanic” de James Cameron’un asistanlığını yapmış, bu büyük organizasyonlara yardımcı yönetmen olarak tanık olmuş Steven Quale oturuyor yönetmen koltuğunda…
Öyle bir çırpıda sayılacak okkalı filmleri yok Quale’nin… Ama böyle büyük bütçeli bir filmle başlamak Quale için büyük bir şans… Bu şansını iyi değerlendirdiği ve en azından serinin ilk filmlerini biraz öteye taşıyarak bir 6. sına daha tahammül edecek enerji yarattığı aşikâr.
Hikâye o bildik flash-back le başlar… Birileri yine ölüme ‘fake atar’… Ama ölüm affetmez, peşiniz sıra gelir… Filmin meraklıları korkmasın hemen, denge her zaman sağlanır… “Son Durak” geleneğine ihanet etmeyen film, öncekileri gibi sıkmadan ilerliyor, her ölümü biraz ürküterek ama heyecanla izlettirmeyi de başarıyor…
Ortalıkta gezen ve olmadık zamanda belirerek ‘ölümden kaçamazsınız’ diye mızmızlanan William Bludworth karakteri gözümüze gözümüze sokulmasa senaryoya da diyecek bir şeyimiz yok. Zaten çok iddialı olmayan senaryosuna, göze batmayan ama yine iddialı olmayan oyunculuklar eklenince fazlasıyla meraklısına hitap eden bir film olmuş “Son Durak 5″…
Sonrası bildik artık; kurulmuş düzeneklerde sizi bekleyen kanlı canlı ölüm sahneleri…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!