Kirli ilişkilerle hayatı altüst olmuş, baskıyla telekız çalıştıran, ancak içindeki adalet duygusu tarafından terkedilmemiş; eskinin polis dedektifi şimdinin gangsteri Joong-ho ‘ nun dönüşümünün hikayesi… Kaybettiği iyiliği ile yeniden yüzleşen bir yalnız adam… Diğer tarafta , ortalıkta rahatça dolaşarak telekızları öldüren bir seri katilin karanlık dünyası… Ve tabi ki Mi-jin… Hayatın kurban seçtiği, herşeyini kızına adamış bir kadın… Zamana karşı bir savaş ve olmazsa olmazı alabildiğine şiddet.. Sonunda ? Her yere kan sıçrayacak tabi ki…
Hong-jin Na; 2008′ de Cannes ‘da filmini gösterir göstermez bu kadar beğenileceğini ve dünya pazarında kapışılacağını tahmin etmiş miydi acaba? Neresinden bakarsanız bakın; olay örgüsü ile, kanınızı donduracak onlarca mizanseni ve oyuncuların inanılmaz performansı ile dikkate değer bir ilk film ve bir yönetmenin sinemaya merhabası; Ölümcül Takip…
Şehrin dar sokaklarda geçen iyi kotarılmış, akıl dolu takip sahneleri, kaotik resimler ve boğmayan bir senaryo… Bir yönetmenin sinemaya çok sesli doğuşu…
Bir seri katilin cinayetlerinin peşinde koşan emekli bir dedektifin elini kolunu bağlayan adalet sistemi ve politik yapıya çarpıcı bir eleştiri.. Herşey bitti sanıyorken Mi-jin ‘ in burnunun dibinde beliren karanlık… Şiddetle tavsiye olunur…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!