Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Maymunlar Cehennemi: Başlangıç
Yazan : Mustafa IRMAK

Maymunlar Cehennemi: Başlangıç
Yönetmen
Rupert Wyatt
Senarist
Amanda Silver
Jamie Moss
Oyuncular
James Franco
Freida Pinto
John Lithgow
Tür
Aksiyon, Bilimkurgu, Macera
Yapım
120dk. Abd, 2011






Evrim devrime dönüşüyor… İnsanlardan daha ileri evrimleşen zekâları ile şempanzeler bağımsızlıkları için isyan ediyorlar… En başından başlayan görkemli hikâyesi ile “Maymunlar Cehennemi: Başlangıç”.

Rupert Wyatt filmografisi pek de kalabalık olmayan bir yönetmen. Hele ki Maymunlar Cehennemi serisinin önüne henüz geçilememiş ilk filminin yönetmeni Franklin J. Schaffner ve Tim Burton gibi isimler söz konusu ise Rupert Wyatt bir yeni yetme sayılır.


                                                                                                                                                                                        Rupert Wyatt  
Fransız bilim kurgu yazarı Pierre Boulle’dan uyarlanan serinin tabii ki en tutulanı ve hikâyenin felsefesini en iyi yansıtanı ilkiydi. Charlton Heston’lu Franklin J. Schaffner’a ait olan bu ilk film; sömürge kavramının yaratıcısı olan insanın farklı olanın medeniyetine saldırısını konu ediniyordu. İlk olmasındandır belki de ama yarattığı görselliği ve hikâyesinin öznelliği ile etkileyiciydi.

Peşi sıra altıya kadar çıkan serinin sonraki en umut vadedeni Tim Burton yapımıydı. Sonuçsa hiç yüz güldürücü değildi. İlk filmin barındırdığı alt metinler amiyane tabiri ile ‘iç’ edilmiş ve görselliği ile bağıran bir maymunlar geçit töreni ile karşılaşmıştık.

Hikâyenin başına dönüyoruz şimdi… Her şeyi başlatan o öfkenin yeşerdiği zamanlara… İnsanoğlunun kendi yarattığı teknolojik kafeslerde, öteki olana yaptığı işkencelerle başlayan nefrete… Şempanzeler üzerinde deneyler yapan bilim adamları, hastalıklarına çare ararken, kendisine ait  içindeki en büyük hastalığı/zehri ‘nefret’ i başka bir ırkın üstüne boca ediyor.

Sonuç da yarattığı hastalığı bulaştırdığı diğer ırk güçlenirken bu hastalık kendi sonu olacak.

Gerçi filmde Alzheimer meselesi ve yaratılan 113 nolu ölümcül virüsün insana neler yaptığı konusu pek nihayete erdirilmemiş olsa da, bizler insanoğlunun kendine zeki ve öfkeli yeni düşmanlar yarattığına bir kez daha tanık oluyoruz.

Filmin serinin ilk filminin başlangıcı olduğu konusu da biraz tartışmalı… Aslına bakarsanız başka medeniyetlere tahammülsüz insanın, maymunlara yaptıklarının hikâyesinin başlangıcının böyle olması kendi içinde bazı çelişkiler barındırıyor… Bizler bu iki medeniyetin çatışmasının asıl sebebinin serinin ilk filmlerine bakarak  ”insanlığın maymunlar medeniyetini istila etmesi” olduğunu sanıyorduk. Oysa şimdi öğreniyoruz ki maymunlara bu üstün zekâsını yine insanoğlu kendisine vermiş. Haddini bilmeyen maymunlarımız da insanla yaşamayı becerememiş vs. vs.

Hikâyesinde serinin diğer filmleri ile barındırdığı bu çelişkileri bir yana bırakırsanız, özellikle yaratılan inanılmaz görsellik ve görsel efektlerdeki başarı kayda değer. Her anında sizi filmde tutan başarılı ve akıcı kurgu ile yaratılan aksiyon ve gerilimi yan yana başarı ile taşımış bir film… Uzatmanın manası yok, bu filmde bilgisayar teknolojisi (CGI) konuşmuş…

Keyifle izlenecek, haftanın hatta ayın en iyi filmine buyrun…


Bu Eleştiriyi Paylaşın!