Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Leyla'nın Kardeşleri

Leyla'nın Kardeşleri
Yönetmen
Saeed Roustayi
Senarist
Saeed Roustayi
Oyuncular
Taraneh Alidoosti
Saeed Poursamimi
Navid Mohammadzadeh
Tür
Gerilim/Dram
Yapım
160 dkdk. İran, 2022

 

 

Sefalet ve otorite bazen karşı karşıya bazen yan yanadır.






75. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmış bir film Leyla’nın Kardeşleri. Altın Palmiye kazanamasa da yine aynı festivalde Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu Ödülü’nü (FIPRESCI) kazandı. Filmde yoksul bir aile üzerinden İran panoramasını görmekteyiz. Bir gelenek üzerinden kurulan dramatik çatı, ekonomik ve psikolojik çıkmazları beraberinde getirerek katmanlı bir sosyolojik tablo çiziyor. Aile, toplum yansımasını gözler önüne sererken, Leyla’nın susturulmuş isyanı da aslında topluma dolaylı yoldan bir isyanı sembolize ediyor. 

Hayatı boyunca saygınlık görmenin tutkusuyla tutuşan İsmail’in belli bir yaşa gelmesine rağmen hayatlarını idame ettirmekte zorlanan dört oğlu vardır: Perviz, Ferhad, Ali Rıza, Manucehr. Tüm bunların yanında da sefaletin içinde çalışarak ailesini geçindirmeye çalışan bir kadın var: Leyla. Gelenek, hayatını kaybeden reisin yerine aile arasında yaşı en geçkin kişinin o göreve gelmesini söylüyor. Reis olan kişi, katılacağı düğünlerde, törenlerde oranın en kıymetlisi olarak karşılanıyor. Ancak yaşlı olmanın yanında bir şart daha vardır. Reis olacak kişi tüm bu saygınlığın yanında gelin ve damada düğünde yüklü bir maddi destek sağlamak zorundadır. İsmail ise hayatı boyunca göremediği saygınlığa erişebilmek için büyük fırsat yakalamıştır. Bu anı hayal ederek yıllarca biriktirdiği altınlarını reis olabilmek için vermeyi kafasına koymuştur.Saeed Roustayi

Kardeşlerin sefalet içinde yaşaması ortak bir amacı da beraberinde getirir: Bu sefaletten birlikte kurtulmak. Bunun için ortaya konulan mücadele ve çözümler ise filmin dramatik çıkmazlarını zenginleştiriyor. Yani filmin ritim tutmasını sağlayan ve neden-sonuç ilişkilerini güçlendiren olgunun temelini oluşturuyor.  Filmde sefaletten kurtulmaya çalışan kardeşlerin önünde tek engel babadır. Baba onların gözünde antagonisttir. Ancak senaryodaki ustalık tam da bu noktada başlıyor. Kardeşlerin ve babanın üstün amaçları ve bu amaçların alt metni o kadar etkili kaleme alınmış ki, filmi izlerken salt haklı veya salt haksız denilen bir karakter yok. Hatta filmin başından sonuna kadar izleyicinin karakterleri haklı ya da haksız buluş süreçleri sürekli yer değiştiriyor. Saeed Roustayi’nin sahnelerdeki katmanlı anlatış biçimi filmin seviyesini yükseltirken karakterlerin üç boyutlu yapısı da birbirine paralel bir kalitede ilerliyor. 

Filmde gördüğümüz baba karakteri aslında bir otoritedir. Sefalet ve otorite bazen karşı karşıya bazen yan yanadır. Bazen de otorite sefaletin ta kendisidir. Filmin sonunda babanın ölümüyle beraber kutlamanın devam etmesi ise otoritenin sonuna göz kırpar. Erkek egemen yapıda ilerleyen filmde Leyla’nın düşünceleri ve hayata bakışı ise filmde oldukça sıyrılıyor. Leyla bu ailenin kapanan özgürlük kapılarının anahtarına sahip kişidir. Ancak bu anahtarla kapıyı açmasına müsaade edilmez. O da kapıyı kırmaktan başka çaresinin olmadığının farkındadır. Böylece ataerkil bir coğrafyada kadın olmanın mücadelesi gözler önüne serilir.
 


Bu Eleştiriyi Paylaşın!