Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Kuru Otlar Üstüne (2)
Yazan : Mustafa IRMAK

Kuru Otlar Üstüne (2)
Yönetmen
Nuri Bilge Ceylan
Senarist
Ebru Ceylan
Nuri Bilge Ceylan
Oyuncular
Deniz Celiloğlu
Merve Dizdar
Ece Bağcı
Tür
Dram
Yapım
198dk. Türkiye, 2023

"Kuru Otlar Üstüne", Ceylan’ın bu temaları uzun ve ağır ilerleyen ancak izleyiciyi yavaşça içine çeken tarzıyla işlemeye devam ettiği dokuzuncu uzun metrajlı film olmuş.






Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Kuru Otlar Üstüne”, son zamanların en çok dikkat çeken yapımlarından. Film, bir öğretmenin taşrada geçen hayatına odaklanıyor ve insan doğasının karmaşıklığını, varoluşsal sorgulamaları ele alıyor. Bu film, Ceylan'ın sinemasal becerilerini ve anlatı ustalığını bir kez daha gösterdiği tam manasıyla bir NBC filmi.. Usta ustalığını konuşturmuş.

Bu eleştiriyi dinlemeyi tercih ederseniz: TIKLAYIN

Nuri Bilge Ceylan, 1959 doğumlu ve Çanakkale’de dünyaya gelmiş. Bol çanakkaleli sahneleriyle doldurduğu başlangıç filmlerini bilirsiniz. Çanakkale'den, sinemaya olan tutkusu ve özgün anlatım dili sayesinde dünya çapında tanınan bir yönetmenliğe harika bir filmografiye sahip NBC... 

Daha önce “Bir Zamanlar Anadolu’da”, “Kış Uykusu” ve “Üç Maymun” gibi eserleriyle büyük beğeni toplamış ve birçok ödül kazanmış. Ve yine bildiğiniz üzere Ceylan’ın filmleri, genellikle derin karakter analizleri, uzun ve etkileyici diyaloglar ile çarpıcı görsellikleriyle konuşuluyor. "Kuru Otlar Üstüne" de öyle bir film ve tüm sine-masal öğelerini ustalıkla kullanarak anlatılan bir "küçük yaşam" hikayesi. Ama o kadarla kalmamış tabii, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışmış bir "küçük" hikayeden bahsediyorum​.

Filmde başrolde Deniz Celiloğlu var. Celiloğlu, öğretmen Samet rolünde iyi bir performans sergiliyor. Onu daha önce “Güzel Günler Göreceğiz” ve “Kader Postası” gibi yapımlardan tanıyoruz. Bu filmdeki performansı ise karakterin iç dünyasını ustalıkla yansıtmasıyla dikkat çekiyor. Yalancı ile sahtekar, yalaka ile gıcık, iki yüzlü ile pedofil arasında ve hiçbir açıdan empati ve sempati duyamayacağınız bence sinema tarihinde eşine az rastlanır bir anti-karakter. İzledikçe gerçek bir tiksintiye dönüşen hislerinizi, o meşhur masadaki politik yalancılığı da temize çekemiyor. Sanki bir yaşam felsefesi varmış gibi hissettiren derinlikli sözleri ve politik tavır eleştirisi açıkçası filmle uyumsuz ve iğreti duruyor, sizi filmden soğutuyor.

Merve Dizdar da öğretmen Nuray rolünde çok başarılı. Dizdar, “Masumlar Apartmanı” ve “Alice Müzikali” gibi projelerdeki oyunculukları ve iyi duruşuyla aklınızdadır. Bu filmde de karakterine anlam ve etki katmış. Yan rollerde Musab Ekici ve Ece Bağcı gibi isimler de var. Ekici, Samet’in meslektaşı Kenan’ı canlandırırken, Bağcı ise Samet’in öğrencisi "Sevim" rolünde oldukça başarılı. Hakikaten iyi oynamış ve buraya yazıyorum -ki zaten yazıyorum- adını çok duyacağımız bir oyuncu oluverecek, hatta hakkını hemen verelim, olmuş.

Ece Bağcı, 2007 doğumlu genç bir oyuncu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü'nde eğitimine devam ediyormuş. İlk sinema deneyimi de “Kuru Otlar Üstüne”de ve "Sevim" karakteri. Bağcı, daha önce “Romeo ve Juliet”, “İnsan Çağı” ve “Troyalı Kadınlar” gibi tiyatro oyunlarında rol alarak sahne tecrübesi kazanmış. Akılda kalıcı bir performans.

Film, Türkiye’nin doğu bölgelerinde, özellikle Erzurum ve çevresinde çekilmiş ve bu mekanlar, filmin kasvetli ve "sorgulayıcı" atmosferine büyük katkı sağlıyor diyebilirim. Kar kış ve tipi... Loş evler, karda yürüme sahneleri, ayaz ve buz... Ceylan, doğanın sert koşullarını ve bu koşulların insanların yaşamına olan etkisini ve onların hayattan izole yaşamını çok güzel geçiriyor seyirciye. Görsel açıdan, film Ceylan’ın imzası haline gelen uzun planlar ve detaylı kompozisyonlarla dolu. "Uzak" kadar olmasa da yine de uzayan giden sahneler ve doyasıya kış.

Bir de değinmem gereken "dördüncü duvar" sahnesi var. Ne demek olduğunu filmi izleyince daha iyi anlayacaksınız ama; filmden çıktığınız, gerçeklikle sınandığınız bi sahne düşünün. Biraz sine-masal biraz tiyatral bir sahne. Oyunculardan birinin aniden size bakıp sizinle/seyirciyle konuşması, filmden çıkması, dekorun arkasına geçmesi yada ışıkçıyla konuşması gibi yani. NBC filmdeki "dördüncü duvar" sahnesi için " Film bir yapıntı, yani bunu bilin. Buna rağman filmle ilişkiyi koparmayın. Yani bir sınav seyirci için" diyor bu sahneden bahsederken. Sinemasal bir laboratuvar yaratıyor bizlere NBC. Hakkını vermek lazım.

Kabaca hikaye taşra yaşamının monotonluğunu ve bireyin varoluşsal sıkıntılarını ele alıyor ve bir öğretmenin taşradaki yalnızlık ve yabancılaşma duygularıyla başa çıkma çabalarını anlatıyor. Psikolojik, sosyolojik ve felsefi derinlikler içeren hikaye de bu unsurlar izleyiciye karakterlerin iç dünyasını daha iyi anlama fırsatı veriyor. 

Bi sahnesinde Samet, “Herkes kahraman olmak zorunda mı?” diye sorarak, bireyin topluma ne kadar katkıda bulunması gerektiği üzerine düşündürücü bir tartışma açıyor. Samet, bu soruyu meslektaşı Nuray ile girdiği hararetli bir tartışmada soruyor. Bu diyalog ile Ceylan, -NBC'nin film derinliğine yakışır bir tarzla ifade edeyim- filmlerinde sıkça gördüğümüz, bir erkeğin bencil olma hakkını ve anti-kahraman olma arzusunu bir kez daha erkeğin yalnızlığı ile olan kritik bağlarına dokunarak vurgulamış...

"Kuru Otlar Üstüne", Ceylan’ın bu temaları uzun ve ağır ilerleyen ancak izleyiciyi yavaşça içine çeken tarzıyla işlemeye devam ettiği dokuzuncu uzun metrajlı film olmuş. Vala iyi de olmuş, iyiki de olmuş.


Bu Eleştiriyi Paylaşın!