Mesele yönetmenlikse bana kalırsa Waugh, "Kandahar" ile savaşın yıkıcılığını ve insan ruhunun direncini ustalıkla işliyor.
"Bir askerin cesaret ve hayatta kalma mücadelesi, çölde saklı gerçekleri gün yüzüne çıkarırken, insan ruhunun en karanlık köşelerine doğru bir yolculuğa çıkmamızı sağlıyor."
Bu eleştiriyi dinlemeyi tercih ederseniz: TIKLAYIN
Ric Roman Waugh, Amerikalı bir yönetmen ve senarist. Özellikle "Angel Has Fallen" (2019) ve "Greenland" (2020) gibi aksiyon ve gerilim dolu filmleriyle bilinir. Waugh, kariyerine dublör olarak başlamış ve zamanla yönetmenliğe adım atarak sinemasal yeteneklerini ve rüştünü yönetmenlikte de göstermiş diyebilirim. Hani öyle ahım şahım hikayelerde olmasada aksiyonda elle tutulur işler çıkardığı söylenebilir.. Filmlerinde genellikle insanın zorluklarla mücadelesi ve hayatta kalma temalarını işler, bu da karakterlerinin karmaşık ve çok boyutlu olmasını sağlar.
"Kandahar" filminde başrolde Gerard Butler, CIA ajanı Tom Harris rolüyle karşımıza çıkıyor. Butler, karakterin içsel çatışmalarını ve hayatta kalma mücadelesini başarıyla yansıtarak etkileyici bir performans sergiliyor. Artık Butler diyince CIA ve ajanlar geçidi, ölümüne ama birtürlü ölmeyen kahraman rolleri iyice yerleşti zihnimize. Sürpriz aramayın diye söylüyorum. Öncekilerin bir benzeri ama yine sizi basbayağı ekranda tutan bir filmle yeniden Butler efsanesi. Ancak, filmdeki bazı diğer karakterlerin yüzeyselliği, Butler'ın performansının gücünü zaman zaman gölgeleyebiliyor. Navid Negahban'ın Mo karakteri, derinlik katan önemli bir rol olsa da, diğer yan karakterler aynı etkiyi yaratamıyor, yoruyor ve göze batıyor.
Filmde, Afganistan'ın zorlu coğrafyası ve kültürel atmosferi, hikayenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Geniş çöl manzaraları, terk edilmiş köyler ve savaşın izlerini taşıyan şehirler, filmin mekansal anlatımını güçlendiriyor. Ancak, mekan kullanımı zaman zaman klişe hale gelerek, filmin gerçekçiliğini zedeliyor. Her zaman heryerde katiller ve teröristler aynı kahramanlar benzer. Filmin görsel efektlerinin bazı sahnelerde yapay durması, inanılması zor olması ve ama ya abarttınız yani dedirmesi çok olası ve bu da tabiki etkileyici çöl hikayesi atmosferinin bütünlüğünü bozuyor.
Tom Harris'in bir görev sırasında açığa çıkıyor, Taliban onu yok etmek istiyor, o da hayatta kalma mücadelesi verirken kırıyor geçiriyor yani. Ama hakkını verelim aynı zamanda savaşın insan üzerindeki etkilerini de ele alıyor film. Ancak, senaryonun bazı bölümlerinde olayların hızlı ve yüzeysel geçişi, karakter gelişimini tam anlamıyla yansıtamıyor. Karakterlerin psikolojik ve duygusal yönleri işlenirken, daha derinlemesine bir yaklaşım beklenebilirdi. Film, karmaşık meseleleri ele alırken, zaman zaman klişelere ve yüzeysel anlatımlara başvuruyor ne yazık ki.
Mesele yönetmenlikse bana kalırsa Waugh, "Kandahar" ile savaşın yıkıcılığını ve insan ruhunun direncini ustalıkla işliyor.
Ric Roman Waugh, toplumsal çatışmalar ve bireylerin hayatta kalma mücadelesini işlerken, insanlık ve empati temalarını işlemeye çalışmış. Bu da filmi, sadece bir aksiyon filmi olmanın ötesine geçirerek, izleyiciyi derin bir düşünceye sevk ediyor. Ediyor da nooluyor, sizde bir etki kalıyor mubilemiyorum. Zamanınız varsa, mısır vs kapın işte öyle izleyin derim.
Bu Eleştiriyi Paylaşın!