“İnanılmaz Örümcek Adam” kavurucu bu yaz sıcağında bunalıp, kendisini klimalı salonlardan birine atarak zamanını burada harcamak isteyenleri bile çileden çıkaracak kadar klişe bir hikâye, tama yakını tekrardan ibaret bir aksiyon mantığı ve özellikle türün hayranlarını bile şaşkına çeviren mantık hataları ile kanaatimce yılın en kötüsü…
Nereden başlasam ki? Önce saçma, sonra biraz daha saçma, peşinden de çok saçma olanlarından mı? İlk üç film de biraz olsun fantastik sinemanın ve Marvel kahramanlarının ayakları yere basan, dinamik ve sürükleyen, şaşırtan Spider-Man yapısı bizi memnun etmişti. Meselenin özünü anlamış, örümcek adamı dramatik açıdan fantastik kahramanlar hafızamızın bir yerlerine koymuş ve salondan memnun ayrılmıştık. Ayrıca aksiyona doyuran bir ilk üç film vardı karşımızda. Oysa son filmin size tek vadettiği tek şey 3D… Gerisi sadece, kafası karışık yönetmenin, aksiyona bile elinin yatkın olmadığını bize kanıtlayan birkaç eğlencelik sekans.
Sahi şehrin ortasında aniden ortaya çıkan şantiyeler ve milli marşlar eşliğinde birbirine dönen vinçlerin saçmalığına kahkahayı basmayanınız var mı? Hadi onu geçebildiniz diyelim ama ilk üç filmde ortalığı yıkan bir süper kahramanın bacağından vurulup topallaması ile giderek bayan sahnelere nasıl dayanabildiniz? Kertenkelelerin neden kötü kertenkeleye doğru göç ettiğini anlayanınız var mı?
Daha neler neler…
“İnanılmaz Saçma Örümcek Adam” sinemalarda.
Komik ve eğlenceli olmak adına feda edilen bir süper kahraman…
Film biter bitmez içine fenalıklar çökmüş ve koşarak çıkışa yönelen seyirciler arasından, son olarak bir de filmin devamını bize müjdeleyen bitiş sahnesine maruz kalıp bayılanlar bile olmuştur sanırım.
Uzatmadan söylemeliyim ki; tutarsız ve tekrarlayan bir senaryoda, dengesiz ve bazen abartılı hatta açıkça kötü oyunculuklara hızlı kurguya kurban edilmiş aksiyon sahnelerini de ekleyerek katledilen bir süper kahraman filmi ile karşı karşıyayız.
Hepimize geçmiş olsun.
Bu Eleştiriyi Paylaşın!