Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum
Film Eleştirisi, Sinema, Film eleştirileri, Film kritik, Film yorum


Çakal
Yazan : Mustafa IRMAK

Çakal
Yönetmen
Erhan Kozan
Senarist
Sertan Telli
Oyuncular
Erkan Can
Uğur Polat
İsmail Hacıoğlu
Haldun Boysan
Turgay Tanülkü
Tür
Dram
Yapım
90dk. Türkiye, 2010

 

 

 

“Hiç mutlu oldum mu ben? Belki çocukluğumda… ”






Bu aralar sinemalarımızda sık sık görmeye alıştığımız “mafya yaşamı+şiddet” filmlerinden biri daha… Bu kez bir  “kara film” örneği;  “Çakal”… Kısıtlı sayıda, bir kaç bar ev ve sokakta geçen, tüm bu mekanların siyahın tonlarında renk seçimi ile işlendiği; kadersizlik, şiddet, kin, ölüm, yalan ve ihanet üstüne bir film…

“Pis işler bunlar, ölen ölür kalan kalır…” Kaderin sillesini yemiş, doğrulamamış bir hayatın kıskacında, silkinip toparlanmaya çalışan bir kopuğun, bir psikopatın, hadi yumuşatalım, bir sosyopatın Akın’ ın (İsmail Hacıoğlu) hikayesi. Çürümüş bir aile, bataklıkta bir yaşam ve arkadaşlar… Hayatında tutunacak bir dal arayan ama bu arayış sırasında etrafındaki güzel olan her şeyi parçalayıp ezen bir yalnızın, bir kadersizin hikayesi…

“Hiç mutlu oldum mu ben? Belki çocukluğumda… ”

Erhan Kozan daha önce dizi ve klip çalışmalarından bildiğimiz bir “yeni yönetmen”… ” Çakal” onun ilk uzun metrajlı ve şimdiye kadar ki en karanlık hikayesi…

Yönetmen; ‘Akın’ karakteri için; “Bir bakıma çok sıradan bir delikanlı. Ancak onun kafasının içine girip, düşüncelerini ve duygularını anlamaya başladığınızda sıradan bir ‘kaybeden’den farklı yönlerinin olduğunu görüyorsunuz. Akın’ın bu yönünü ortaya koymak, aslında bize birbirinin neredeyse aynı olduğunu düşündüğümüz insanların bile kendi içinde bambaşka karakterler olduğunu göstermek açısından çok önemli.” diyor…  Ancak yaklaşık bir buçuk saat süren film boyunca, bir dış ses ile dile gelen karakterin iç çatışmalarına vakıf olmak, karakteri anlamak, onu hissetmek hayli zor. Belki de bir kaybedenin, es geçilen kaybediş hikayesinin senaryodaki yokluğudur bizi filme yabancılaştıran…ERHAN KOZAN

Öfkeli, eğitimsiz, yalnız bir piskopatın hayatına ortasından dalıp, hayatını mahvedişini izliyorsunuz. Neden ailesine bu kadar kızgın, neden okumadı, neden ahşap oyma atölyesinde ki iyi halinin kopma anı tam da şimdi gerçekleşiyor?… Annesinin ölümü ile başlayan filmde, bu sorgulama ve kopuşla annesini kaybedişini ilişkilendireceğimiz hiçbir işarette yok ne yazık ki filmde. O halde durup durup bir iç hesaplaşma sonrası başlayan bu sapmaların nedenlerine saplanıp kalıyorsunuz. Bu da filmde sizin  karakterle ilişkilerinizi zora sokuyor.

İsmail Hacıoğlu psikopatik ruh hallerinde biraz abartılı ve göze takılan bir oyunculuk sergilese de, Erkan Can (Mecit) ve Uğur Polat (Fahrettin) filmi almış götürmüş.

Özellikle görsel yapısı ile başarılı bir Kara Film denemesi “Çakal”…


Bu Eleştiriyi Paylaşın!