Cinselliği ile karakterinin, gerçek benliğinin gizli savaşında bir kaybeden…
Cinsel, mesleksel ve toplumsal kimliklerinde derin güvensizlik, dengesizlik… Borderline… Sınırda kişilik bozukluğu… Sınırları nevrotik kişilikten psikotik kişiliğe uzanan bir kişilik sapması… Ani duygu durum değişiklikleri…
Bir filmle anlatılması en zor konulardan biridir; Psikiyatrik hastalıklar… Kanadalı yönetmen Lyne Charlebois’ in hem yazarak hem de yöneterek giriştiği bu zorlu film türü, algılaması zor, içine girmesi psikiyatrik donanım isteyen bir tür…
Ben hemen bir alıntı ile kısa bir özet geçeyim; “Sınırda kişilik bozukluğu olanların davranışları ve hiddetlenmeleri, süreklilik gösteren bir duygulanım aralığının bir ucundan diğerine, yumuşak ve yineleyici geçişlerin olmasından çok, öngörülemezlik ve düşünmeden davranma, tutarsızlık ve derinlemesine düşünmeden dışa vurulan dürtüsellikle belirlidir. Bu kişilerin davranışlarında kırılganlık, oynaklık, değişkenlik ve süreklilik göstermeme gibi özelliklerin yanı sıra birbirine ters duygu durumlar arasında döngüsel gidip gelmeler olur.” diyor Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu ‘Kişilik Bozuklukları’ adlı kitabında…
Isabelle Blais gibi Quebec sinemasının başarılı oyuncusu ile işe girişen yönetmen; “Kiki” karakterinde bu dengesizlik ve duygu durum bozukluğunu başarıyla yansıtabilmiş.
Film başarılı “flashback” lerle giriştiği, geçmişin ve şimdinin karmaşasında, on yaşında başlayan, bir travma ile dağılmış anne ve anneanne karakterlerinin boğduğu bir çocuğun parçalanmış kişiliğini anlatıyor. Hemde başarıyla…
Örneğine az rastlanan bir “flashback” tekniğini kullanan yönetmen, geçmişe dönüşleri aynı mizansende yansıtarak duygusal yarılmayı etkili bir şekilde yansıtabilmiş. Özellikle anne ve anneanne karakterleri ile Kiki’ nin sahnelerinde, hemen yanıbaşlarında Kiki’ nin çocukluğunun belirdiği geçmişe atlamalar, sizi bu karmaşanın -karmaşık geçmişin- içine çekiveriyor…
Ruhu ve bedeni üzerine düşünen bir kadın… Cinselliği ile karakterinin, gerçek benliğinin gizli savaşında bir kaybeden…
Akıl hastanesinde annesini ziyaret edip; “Anne, anne diyorum, ben senin gibi bir kaybeden olmayacağım.” diye çığlık atan gerçek bir kaybeden…
Yönetmen Kanada’ da daha çok TV serileri yönetmiş ve belgesel fotoğrafçılığı ile bilinen bir yönetmen… Başarılı klip yönetmenliği ile tanınıyor Quebec’ de… Borderline onun ilk ve tek sinema deneyimi. Zor bir işe girişmiş ve kanaatimce bu zorluktan bir başarı çıkarabilmiş.
Her anı ile çarpıcı, izlemeye değer bir psiko-dram… Sinemalarda +18 uyarısı ile gösterildiğini de unutmadan ekleyelim…
Bu Eleştiriyi Paylaşın!