Bir Zamanlar Batıda, nereden geldiği belli olmayan, gizemli Harmonica ile doğu yakasından kalkıp varlıklı yeni kocası BrettMcBain’in yanına Batı taşrasına gelenJill’inhikayesini anlatıyor b
Western filmleri, sinema entelektüelleri arasında genellikle çirkin ördek yavrusu muamelesi görür. Türün klişelerle örülü olması, muhafazakar Amerikan değerlerine hizmet etmesi veya film estetiği açısından sınırlı bir gelişim göstermesi bu muameleyi haklı da çıkarabilir elbette. Fakat 1968 yapımı “Bir Zamanlar Batıda” bir western filminin de pekala incelikli bir sanat eseri olabileceğinin kanıtı gibi. Yönetmen Sergio Leone, bilindiği üzere bir alt tür olan spagetti westernin en önemli ismi hatta yaratıcısı olarak kabul edilmekte. Leone, klasik western ögelerini ters yüz ederek çok daha sert, anti kahramanlarla dolu, Amerikan değerlerini hiçe sayan, iyi adamların her zaman kazanmadığı, şiddetin görselleştirildiği, şiirsel ve operamsı bir stil yarattı. Bir Zamanlar Batıda ise bu stilin belki de en ihtişamlı en epik örneği durumunda. Başrollerde sessiz ve gizemli Harmonica rolünde Charles Branson’u, şehirden gelen geçmişte fahişe olan dul kalmış çiftlik hanımı Jillrolünde güzeller güzeli ClaudiaCardinale’yi,sinema tarihinde ilk kez kötü karakterFrank rolünde Henry Fonda’yı ve haydut Cheyenne rolünde JasonRobards’ı izliyoruz.Özellikle Henry Fonda ilk kez kötü karakter canlandırmasına karşın muhteşem bir oyuncu olduğunu bu filmde bir kere daha gözler önüne seriyor. Charles Bronson da karizması ve gösterişsiz oyunculuğu ile ona eşlik ediyor. Filmin müziklerinde ise Leone’nin pek çok filmde birlikte çalıştığı EnnioMorricone imzası bulunuyor. Harmonica karakterinin gizemli bir şekilde belli aralıklarla mızıkayla çaldığı melodi ve bu melodinin üzerine inşa edilmiş film müziği, hikayeye ve filmin epik dokusuna hizmet etmekle kalmıyor adeta seyircinin içine işliyor. Nitekim filmi izlediğinizde bu melodi epey tanıdık gelecek çünkü yetmişli yıllar boyunca pek çok Yeşilçam filminde de kullanılmış durumda, tıpkı EnnioMorricone’nin sayısız film müziğinde olduğu gibi.
Bir Zamanlar Batıda, nereden geldiği belli olmayan, gizemli Harmonica ile doğu yakasından kalkıp varlıklı yeni kocası BrettMcBain’in yanına Batı taşrasına gelenJill’inhikayesini anlatıyor bize. Ne yazık ki Jill’i çiftlikte Frank’in adamları tarafından öldürülen kocasının cenazesi beklemektedir. Her ne olursa olsun çiftlikte kalmaya kararlı olan Jill’e Frank ile görülmemiş bir hesabı olan Harmonica ve iyi kalpli Haydut Cheyenne yardım edecektir. Filmin fonunda ise 19. Yüzyılın sonunda Amerika’nın batısının inşası ve doğu yakasına göre oldukça yabanıl, çorak ve el değmemiş olan bu coğrafyanın uygarlık tarafından istilasını izliyoruz. Amerikan tarihinde önemli bir yeri olan ve Western filmlerinde sıkça işlenen bir tema olarak batının fethi meselesi elbette bu filmde de karşımıza çıkıyor. Fakat Leone filminde batıya getirilen bu uygarlığın hiç de adil ve masum temeller üzerine kurulmadığına aksine şiddet, zorbalık, rant, kirli para, kan ve adaletsizlik gibi temeller üzerine kurulduğuna işaret ediyor.
Film estetiği açısından değerlendirildiğinde, bir Western filmi olarak pek çok sanat sineması örneğinden çok daha derin, sinematografik altyapısı oldukça kuvvetli bir film var karşımızda. Yaklaşık üç saatlik uzunluğa sahip olan Bir Zamanlar Batıda, yavaş sayılabilecek temposuna rağmen tıkır tıkır işleyen ve seyircisinin sabrını hiç de zorlamayan bir film. İzlerken kendinizi hem hikayeye kaptırabiliyorsunuz hem de yedinci sanatın biçimsel tadına varıyorsunuz. Öyle ki ;yakın hatta detay çekimlerin başarılı kullanımları, ritmini sadece gerektiği zaman artıran çarpıcı kurgusu, İtalyan bir yönetmenin elinden çıktığını hemen belli eden operamsı epik yapısı, özellikle aksiyon sahnelerindeki kamera hareketleri, kompozisyon bilgisinin konuşturulduğu sinematografik çerçevelemeleri, vurucu müziğinin yerinde kullanımı ile usta bir yönetmenin elinden çıktığı hemen anlaşılabilen bir film. Sergio Leone bu filminde de Spagetti western alt türünün temel unsurlarının üzerinden geçiyor. Şiddetin ve zorbalığın kol gezdiği bir atmosferde kir pas içindeki anti kahramanlarımız bir kadına yardım ederlerken bile kesinlikle kusursuz insanlar değiller. Dahası şiddet ve kan şiirsel bir şölene dönüştürülüyor. Nitekim 1968 yapımı olan film, ülkemizde 1972 yılında gösterime Batıda Kan Var ismiyle girip uzun yıllar bu ismiyle de anılmıştı. Gelmiş geçmiş en iyi western filmlerinden biri olarak gösterilen Bir Zamanlar Batıda, bir sinemaseverin mutlaka lezzet alacağı yıllara meydan okuyan bir yapım.
Bu Eleştiriyi Paylaşın!